27 Aralık 2007 Perşembe

Ah Şu Kıs Turizmi

Değerli BHA okurları, affınıza sığınarak 2004 Ocak ayında yazmış olduğum bir yazıyı, yağmurlu geçen bir hafta sonundan sonra yeniden ilginize sunuyorum ve merak ediyorum, acaba 4 sene sonra da bu yazıda yazılanlar hala güncelliğini koruyacak mı? Ve halen aynı ise her şey, yazık olacak Bodrum adına boşa geçen bir dört seneye daha!..



Senelerdir memnuniyetsiz bir yaz sezonunu bitirip kış geldiğinde yine tartışmaya başlıyoruz, acaba ne yaparız da kışın yerli, yabancı turistleri Bodrum’a çekeriz diye... Tartışmak güzel şey ama biz senelerdir tartışıyoruz ve maalesef eyleme geçemiyoruz. Özellikle göreceksiniz seçim öncesinde yine bir çok proje tartışılacak ve hepsi birden 29 Mart günü ya unutulacak veya geniş boyutlarıyla yıllarca tartışılmaya devam edilecek! Ama geçen yağmurlarda gördüğümüz gibi aslında çok önemli avantajlarımızı kullanamamaktayız. Örneğin; Bodrum sokaklarının kışın rafting ve off-road yarışmaları için çok uygun olduğu çıktı ortaya, ya da Avrupa’da örnekleri olduğu gibi ortaçağ koşullarında yaşam sürme veya şehir içinde açık mekan bulmak amacıyla yön bulma yarışmaları düzenlenebilir, belki bu sayede turistler buraya çekilebilir. Şaka bir yana artık anlamalıyız ki Bodrum kış turizmi trenini kaçırmıştır. Kışın turist bir yere neden gelir önce buna bakmalıyız. Alışveriş için gelenlere Bodrum’un bir cennet olmadığı açıktır çünkü hem firmaları subvanse edecek büyük ölçekli kuyum veya deri firmaları yoktur hem de gelecekleri ağırlayabilecek kış şartlarına uygun tesislerimiz yoktur, o halde turist tabii ki Antalya’ya gidecektir. Kış sporları açısından ise sezonumuz son derece kısıtlıdır, son 20 yılda sadece bir gün kar yağmıştır bu sebeple bize turist gelmez. Kışın kaplıca turizmi tercih sebebidir, Bodrum’da yer altı sıcak su kaynakları olduğu kesindir ama daha önümüzde tartışmamız gereken 10 yıl olduğu için turistler Çeşme’ye, Ilıca’ya ve bunun gibi yerlere gitmektedir. Eğlence için bir zamanlar insanlar Bodrum’a gelirlerdi ama aynı eğlenceyi kendi şehirlerinde ve daha iyisiyle buldukları için bizler maalesef bu şansı da kaçırmış bulunmaktayız! Artık anlamak zorundayız sadece yaz turizmi ile işler hallolmuyor, 100-120 gün sağlanan doluluklar ile bütün seneyi ayakta tutmak mümkün değil. Böyle giderse Bodrum yakın bir gelecekte küçük ve orta ölçekli oteller ve işletmeler mezarlığına dönecektir. Allahtan ikinci konutlar var, kışın gelenlerin çoğu evine bakmak, onarmak ya da ilave yapmak için geliyor onlar da olmasa Bodrum hepten yanmıştı!!! Bence yerel yönetimlerin ve merkezi idare temsilcilerinin en önemli görevi; Bodrum için geleceğe yönelik bir Turizm vizyonu ortaya koymaları ve bunu bir eylem planı ile desteklemeleridir. Bunu başarmadıkları taktirde alt ve üst yapıda bir şey yapmalarına gerek yoktur çünkü bu hizmetleri talep edecek insan sayısı hızla düşecek ve şimdiye kadar yapılmış olanlar bir süre sonra yeterli hale gelecektir!!! Ben şahsen kış turizmi açısından sadece bir tek çıkış yolu görüyorum, o da; Bodrum’un bir kumarhane şehri haline dönüştürülmesidir. Ancak kuralları çok ince düşünülmüş ve kuralların yerel yönetimler ve yerleşik halk tarafından denetlenebildiği şekliyle. Bodrum yarımadasının girişi tektir, denetlemeler kolaylıkla yapılabilir, ulaşım kolaydır, bir çok avantajı vardır. Gerekli baskı hükümet üzerinde yaratılabilirse bu oluşum başarılabilir. Bu sayede Bodrum, özellikle kışın turist sorununu en kısa vadede çözer, otellerin, restoranların kışın kapanmasına gerek kalmaz. Tabii ki bu iş o kadar kolay değildir ama bir düşünün neden olmasın

Hiç yorum yok: